14 Nisan 2010 Çarşamba

OKULLARDA SERBEST KIYAFET


Anket Başvuruları
30 Nisan'da Sona Erecektir.

Milliegitim bakanlıgının yaptıgı ankete ilk okul ve orta dereceli okularda serbest kıyafet uygulaması icin yaptıgı ankete tüm velilerin katılmasının cok önemli oldugunu düşünüyorum
bende fikrimi paylaşmak istedim bence zor bir uygulama zaten cocuklarımızı zap detmekte oldukca zorlanıyoruz ne terbiye ne saygı kaldı. eskiden ögetmenlerimiz baktıgı zaman oldugumuz yerde kuruduk simdi ise tam tersi sanane canım yapmak istemiyo lakayit rahat davranışlar sergileyen cocuklarımız birde isin icine kıyafet girerse basımız iyice derde girecek gibi düsünüyorum ben rengarenk bir okul kimin ne giydigi bellidegil en azında simdi biraz zorunluluktan dolayı dikkat ediyolar normal zamanda dısarı cıkarken bile giyinmek ve dısarı cıkmamk saatler alıyor ve harp kopuyor evde beyenmezler giymezler uyduramazlar tamamen bir iskence bide o yetmiyor normalde okula önlükle gitikleri icin cocuklarara cok bir kıyafet masrafı olmuyor ama serbes olunca bütcedeki acık iyice kırize girecek diye düöünüyorum daha cok kıyafet lazım olucak ve daha fazla para üc kızı olan bir veli olark zor bir durum olarak görüyorum tabi bu benim düşüncelerim

Somali ışığı gördü

"Siz Görürseniz Onlar da Görecek" sloganıyla başlattığı Afrika Katarakt Projesi ile binlerce kişiyi ışıkla buluşturan İHH Somali'de 929 kişiyi daha ışığa kavuşturdu.



İHH İnsani Yardım Vakfı, Afrika’nın farklı ülkelerinde gerçekleştirdiği katarakt ameliyatlarına bütün hızıyla devam ediyor. Somali’nin Hargesa bölgesinde 929 kişi daha ameliyat edilerek ışığa kavuşturuldu. Somali’de ışığa kavuşan toplam kişi sayısı 6 bin 851 olurken bütün Afrika kıtasında bu sayı 34 bin 749 ulaştı.

Afrika’da sıcak hava, beslenme ve iklim şartları sebebiyle pek çok insan genç yaşta katarakt olarak görme yeteneğini yitiriyor. Göz doktoru sayısının yetersizliği de buna eklenince özellikle kırsal kesimlerde birçok hasta, ameliyat olamadan karanlığa mahkûm yaşıyor.

Afrika kıtasında yaklaşık 5 milyon kişi imkânsızlıklardan dolayı çok basit bir müdahale ile tedavi olunabilecek bu hastalık yüzünden görme yetisini kaybediyor.

Dünyanın en yoksul kıtası konumunda bulunan Afrika’da 3 yıl önce katarakt ameliyatları çalışması başlatan İHH İnsani Yardım Vakfı yapılan muayene ve ameliyatlarla Afrika halkını ışığa kavuşturmaya devam ediyor.



Somali’de 939 kişi ameliyat edildi

İHH’nın sağlık ekibi, Somali’nin Hargesa bölgesinde 1700 kişiyi göz muayenesinden geçirdi. Yapılan muayenelerden sonra 929 kişi ameliyat edilerek ışığa kavuşturuldu. Bu sayı ile Somali’de yapılan ameliyat sayısı 6 bin 851 oldu.

Afrika’nın fakir ülkelerinden olan Somali, özellikle son yıllarda yaşanan iç savaş ve korsan olayları sebebiyle dünyanın en sıkıntılı bölgesi olarak dikkat çekiyor. 9 milyon nüfusa sahip Somali’de her yıl binlerce çocuk yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklardan hayatını kaybediyor. Fakirliğin belini kırdığı ülke insanı, eğitim ve sağlık imkânlarından da yeterice faydalanamıyor. Ülkedeki okullaşma oranı ve hastaneler çok yetersiz. Doktor yetersizliği had safhada. BM’nin kriz bölgesi ilan ettiği Somali, dünyadan gelecek yardımlarla ayakta durmaya çalışıyor.



100 TL ile bir hayat değiştir

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Afrika kıtasında 3 yıl önce başlatılan katarak ameliyatlarında toplam sayının 34 bin 749’a ulaştığını ifade ederken 2010 yılı sonunda bu rakamın 50 bini, 2012 yılı sonunda da hedeflenen sayı olan 100 bini bulacağını dile getirdi. Yıldırım sözlerine şu şekilde devam etti : “Afrika kıtasındaki katarakt çalışmalarımız 2007 yılı içerisinde başladı. Hedefimiz ilk etapta 100 bin ameliyat yapmak. Hayırsever halkımızın destekleriyle bu rakama yaklaşıyoruz. Yardım severlerin bağışladıkları 100 TL ile bir katarakt hastasını ameliyat ederek yeniden ışığa kavuşmasını sağlıyoruz.

Mali, Nijer, Burkina Faso, Somali, Etiyopya, Sudan, Gana, Benin, Togo ve Çad’da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ameliyatları yaptığımız ülkelere Türkiye’den gönüllü doktor ve hemşireler götürüyoruz. Sağlık bakanlığı bu gönüllü doktor ve hemşireleri 1 ay idari izinli sayılıyor. Gönüllü doktor ve hemşireye ihtiyacımız var. Bu noktada göz doktorlarımızın desteğini bekliyoruz. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Türkiye’de 100 TL ile çok şey yapamayabilirsiniz. Ama Afrika’da gözleri görmeyen bir insanın görmesine vesile olabilir, bir insanın hayatını değiştirebilirsiniz.”

Şeker hastalarına umut

Türk araştırmacılar, kesin çaresi bulunamadığından insülin takviyesi yapılan şeker hastalığının tedavisine yönelik, pankreastan elde edilen kök hücreleri, ''insülin üreten hücreye'' dönüştürmeyi başardı.

Türk araştırmacılar, kesin çaresi bulunamadığından insülin takviyesi yapılan şeker hastalığının tedavisine yönelik, pankreastan elde edilen kök hücreleri, ''insülin üreten hücreye'' dönüştürmeyi başardı.

Kocaeli Üniversitesi Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM) Müdürü ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kök Hücre Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Karaöz önderliğindeki ekip tarafından deney hayvanları üzerinde başarıya ulaştığı çalışma, dünyanın sayılı bilim dergilerinde yayımlanarak tıp literatürüne girdi.

TÜBİTAK desteğiyle yürütülen çalışmanın gelecekte insüline bağımlı şeker hastalığının tedavisinde uygulanabilir olacağı belirtiliyor.

Prof. Dr. Karaöz, yaptığı açıklamada, tip 1 diyabetin vücudun bakteri, virüs gibi vücuda yabancı organizmalarla savaşmak üzere programlanmış bağışıklık sistemi hücrelerinin herhangi bir nedenden dolayı insülin üreten hücreleri yabancı olarak algılayıp öldürmesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunu olduğunu anlattı.

Tip 1 diyabetlilerin yaşamlarını dışarıdan insülin alarak devam ettirebildiklerini vurgulayan Karaöz, modern tıbbın mevcut olanaklarıyla total pankreas nakli dışında tip 1 diyabetin kesin tedavisinin mümkün olmadığını anımsattı.

Karaöz, son yıllarda kadavra pankreaslarından ayrıştırılan adacıkların naklinin denendiğini ancak, sonuçların bekleneni karşılamaması nedeniyle bu sağlık sorunu bulunanlar için şimdiye kadar kesin bir tedavinin bulunamadığını ifade etti.

Günümüzde bu hastalığı olan bireylerin insülin üretimi için yeni kaynaklar bulunması konusunda, kök hücrelerden bu hücreleri üretip hastaya nakletmenin en dikkati çeken uygulama olduğunu dile getiren Karaöz, bu amaçla başta ABD olmak üzere pek çok araştırma grubunun son on yılda yoğun bir çaba içine girdiğini söyledi.

''KEMİK İLİĞİNDEN İNSÜLİN HÜCRESİNE''

Prof. Dr. Karaöz, Kocaeli Üniversitesi KÖGEM araştırmacılarının TÜBİTAK desteğiyle yürüttükleri proje kapsamında, tip 1 diyabet olarak bilinen insüline bağımlı şeker hastalığının ortaya çıkış nedeni ve tedavisine yönelik önemli kanıtlar elde ettiğini bildirdi.

Kemik iliğinden izole edilen kök hücrelerden, ''insülin üreten hücre'' elde eden bir yöntem geliştirildiğini açıklayan Karaöz, çalışmalarında, şeker metabolizmasının kontrolünü sağlayan hücreleri barındıran pankreasta ''yerleşik adacık'' olarak adlandırılan yapıları, deney hayvanlarından elde ettiklerini bildirdi.

Karaöz, şunları kaydetti:

''Çalışmamızın sonraki aşamasında, aynı deney hayvanlarının kemik iliklerinden kök hücreleri ayrıştırdık ve kök hücrelerle adacıkları laboratuvarda aynı kültür kaplarına yerleştirerek yaşamalarını sağladık. Böylece, insülin üretmekten sorumlu hücreleri içeren bu adacık dediğimiz hücre kümelerinden kaynaklanabilecek sinyallerle kök hücrelerin genetik programını etkinleştirerek insülin üreten hücreler yönüne dönüşmelerini sağladık.

Yaptığımız ayrıntılı incelemelerde bu hücreler hem yapısal hem de işlevsel olarak insülin üretmekten sorumlu hücrelerle özdeştiler. Gelecekte diyabetik hastalardan elde edilecek kök hücreler, kadavralardan elde edilecek adacıklarla benzer yöntemlerle ortak kültür sistemi kullanılarak insülin üreten hücrelere dönüştürülebilir ve hastalara nakledilebileceğini düşünmekteyiz.''

''PANKREASTAN KÖK HÜCRE ÜRETİLDİ''

Prof. Dr. Karaöz, projeleri kapsamında Türkiye'de ilk kez ve dünyada az sayıda laboratuvarın başarabildiği pankreas adacıklarından kök hücre elde etmeyi başardıklarını ve bir süre önce ''Cytotherapy'' dergisinde yayımlanan çalışmalarının bu alanda literatüre önemli katkılar sağladığını bildirdi.

Bu hücreler üzerinde yaptıkları ayrıntılı moleküler düzeydeki çalışmalar ile çok ilginç ve yeni bilgilere ulaştıklarını anlatan Karaöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çalışmalarımız sürecinde adacıklardan elde ettiğimiz kök hücrelerin, aslında sadece bulundukları adacıklarda herhangi bir nedenden dolayı hasarlı hücrelerin yerine konmasında görev almayıp, şartlara göre insülin üreten hücrelerin savaşçı hücrelerce öldürülmesini kolaylaştırabildiğini ya da korunmasını sağladığına ilişkin dünya literatüründe şimdiye kadar tanımlanmamış fonksiyonlarını tespit ettik.''

Karaöz, bu kök hücrelerin şeker hastalığının ortaya çıkmasında önemli rolleri olabileceğini düşündüklerini de ifade ederek, şimdiye kadar bu konuda dünyada gerçekleştirilmiş her hangi bir araştırma olmadığını söyledi.

Pankreastan üretilen kök hücreler üzerinde yoğun olarak çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Karaöz, bu konuya ilişkin hazırladıkları yeni projenin de yine TÜBİTAK tarafından desteklendiğini belirtti.

Yaklaşık iki yıl süren çalışmaları süresince 13 araştırmacının çalıştığını, çalışma verilerinin bir kısmının üç uluslararası dergide yayımlandığını kaydeden Karaöz, beş ayrı makalenin de yayımlanmak üzere olduğunu bildirdi.

Karaöz, çalışmalarının önemi şöyle anlattı:

''Geliştirdiğimiz yeni metodolojik yaklaşımlar tıp literatürü için önemli. TÜBİTAK desteğinde yürüttüğümüz projeler kapsamında elde ettiğimiz bulgularımızın gelecekte insüline bağımlı şeker hastalığının tedavisine yönelik geliştirilebilir ve uygulanabilir olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz ve verilerimiz evrensel bilim otoritelerince ilgiyle izleniyor.''

KÖK HÜCRELER PANKREAS ADACIKLARINI DA KORUYOR

Prof. Karaöz, dünyada yaklaşık olarak 44 merkezde diyabet hastalarına kadavradan adacık naklinin halen yapıldığını, ancak nakledilen adacıklarda önemli hücresel kayıpların oluşması nedeniyle bir süre sonra bu hücrelerin işlevlerini tamamen yitirdiğini belirtti.

Bu kapsamda yürüttükleri başka bir çalışmadan da söz eden Karaöz, kök hücrelerden, insülin salgılayan hücreleri içeren pankreatik adacıkların canlılığını uzun süreli korumayı da dünyada ilk kez denedikleri yöntemle başardıklarını bildirdi.

Prof. Dr. Karaöz, araştırmada elde ettikleri verilerin Nature grup dergilerinden Cell Death&Disease dergisinde Mayıs ayında yayımlanacağını da sözlerine ekledi.

Beyin Şeklinde Buz Üreten Kalıp


Rahatsız ABD’ li bir firma tarafından üretilen bu ürün, içeceğinin içinde değişik şekilde buz görmek isteyenler için üretilmiş. Beyin şeklinde buz üreten bu kalıp, iyi bir satış grafiği yakalamış.daha fazla desenli ürün icin burdan baka bilirsiniz

KELLERE MÜJDE


Bu ürün, saç seyrekliği sıkıntısı yaşayanlar için özel olarak üretilmiş. Şapkanın üst kısmı saç şeklinde tasarlanmış; böylece saçsız kısımda lüle lüle saç varmış gibi gözükmekte. Artık gece olunca, güneş gidince ne yapılacak, orası sizin sorununuz.Daha fazla secenek icin BURDAN baka bilirsiniz

Olabilir mi ?



İngiltere'de Jenna Morris, 10 yıl boyunca kullandığı doğum kontrol hapından dolayı hayatını kaybetti. Ölüm, büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Toplardamarlarında oluşan pıhtının akciğerine gitmesi nedeniyle ölen 28 yaşındaki Morris'in Poulton kentinde yaşayan ailesi, "Evlenmeye hazırlanıyordu. Şoktayız" dedi.
Diğer yandan tıp dilinde "derin ven trombozu" olarak adlandırılan rahatsızlığa, evlilik hazırlığı yapan Morris'in kullandığı doğum kontrol hapının neden olduğu açıklayan doktorlar, bu hapların doktor kontrolü dışında kullanılmaması uyarısında bulundu.

İngiliz doktorlar, özellikle 35 yaş üstü olup çok sigara içen ve hareket etmekte zorluk yaşayan kadınların doğum kontrol hapı kullanmasının sakıncalı olabileceğini belirtti.

13 Nisan 2010 Salı

GERİ DÖNÜŞÜM MUHTEŞEM OLACAK :)))


Evde tek kulanımlık kalan bardaklarınızdan yapa bileceginiz degisik bir proje lanbaların cıplak görüntüsünden nefret edenlere cok degisik bir avize istege göre farklı seylerde uygulana bilir üstünde parlak taslar yapıstırıla bilir yada bardaklar renklı ola bilir sizin hayal gücünüze kalmıs bişey